Kıvırcık Saçlı İnsanların Asla Kullanmaması Gereken 7 Kimyasal! – En son hayat haberleri

Kıvırcık saçların bakımı söz konusu olduğunda saçlarınızı bazı kimyasallardan uzak tutmanız gerektiğini unutmayın. Bazı ürünler her zaman zararlı olmayabilir ancak bazıları aşırı kullanımda sorun yaratabilir. Saçınızın sağlığını korumak için doğru ürünleri seçmek ve dikkatli kullanmak önemlidir. Kuyu, Kıvırcık saçlı kişiler hangi kimyasallardan uzak durmalı? İşte Kıvırcık saçlıların asla kullanmaması gereken 7 kimyasal…

Kıvırcık SAÇLI KİŞİLERİN ASLA KULLANMAMASI GEREKEN 7 KİMYASAL

1. Silikonlar:

Silikonlar saçları yumuşatma ve yumuşatma yetenekleri nedeniyle sıklıkla saç kremlerinde bulunur. Saçın etrafında ince bir tabaka oluşturarak suyun saç gövdesine girip çıkmasını engellerler. Uzmanlar silikonları “doğal yağlar gibi davranan sentetik yağlar” olarak tanımlıyor. Silikonlar nemi hapsederek ve kabarmayı önleyerek bukleleri destekleyebilir.

Ancak silikonları ne kadar çok kullanırsanız saçınızdaki kaplama o kadar ağırlaşır. Silikonlar başlangıçta saçları ipeksi ve pürüzsüz hale getirebilir, ancak kullanım devam ettikçe saç üzerinde birikerek saçı ağırlaştırır. Bu nedenle silikon içeren şampuanlar ilk başta cazip gelse de uzmanlar genellikle bunlardan kaçınılmasını öneriyor.

2. Salisilik Asit:

Salisilik asidi yalnızca sivilce ve yüz derisini tedavi etmek için kullandıysanız, bunun bir saç bakım maddesi olduğunu görmek sizi şaşırtabilir. Her ne kadar en iyi cilt bakımı bileşeni olarak bilinse de, salisilik asitin çeşitli kafa derisi sorunları için etkili bir tedavi olduğu kanıtlanmıştır. Çalışmalar salisilik asidin sedef hastalığı, egzama ve kafa derisi kepek sorunu yaşayanlar için fayda sağladığını göstermiştir.

Salisilik asidin bu saç derisi sorunlarına yönelik faydalarına rağmen, kıvırcık saçlı kişiler için her zaman ideal olmayabilir. Salisilik asit gibi bileşenler saç derinizdeki ve saçınızdaki fazla yağın giderilmesine yardımcı olabilir. Ancak saçınız zaten kuruysa, bu bileşen saçınızın daha da kurumasına neden olabilir. Kıvırcık saçlar doğal olarak daha kuru olduğundan salisilik asit içeren ürünler kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

3. Formaldehit:

Formaldehit kelimesi fen derslerinden ve cam kavanozlarda saklanan numunelerden akla gelir. Formaldehitin koruyucu özellikleri, uzun süreli dayanıklılığın önemli olduğu güzellik ürünlerinde yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır. Ancak formaldehitin özellikle hassas ciltlerde cilt alerjilerine neden olduğu bilinmektedir. Parabenlerde olduğu gibi bu tahriş saç derisi ve saçta saç dökülmesi de dahil olmak üzere daha ciddi sorunlara yol açabilir. Uzmanlar ayrıca formaldehitin potansiyel bir kanserojen olduğunun da farkındadır. İçerik listesinde doğrudan yer almasa da, yüksek ısıya maruz kaldığında formaldehite dönüşen metilen glikol ve glioksilik asit gibi başka kimyasal bileşikler de vardır.

Formaldehitin saç bakımında en yaygın olarak kimyasal düzleştiricilerin bir bileşeni olarak kullanıldığını unutmamak da önemlidir. Formaldehit, kimyasal düzleştirme işlemi sırasında saç yapısına zarar verir, bukle modelini bozar ve saç gövdesini kırılgan hale getirir. Kıvırcık saçlar zaten daha kurudur ve hasara karşı daha hassastır. Bu nedenle formaldehitin kıvırcık saçlar üzerindeki etkileri özellikle zararlıdır. Bu kimyasal, kıvırcık saçları daha da kuru ve kırılgan hale getirerek uzun vadeli hasara neden olabilir.

4. Sülfatlar:

Kıvırcık saçlar söz konusu olduğunda sülfatlar genellikle kötü bir üne sahiptir. Şampuanlardaki sülfatlar saçlarımızı yıkarken beklediğimiz köpüğü sağlar. Temiz bir his için saç derinizdeki ve saçınızdaki yağları parçalayan yüzey aktif maddeler görevi görürler. Ancak şampuanlarda derinlemesine temizlik sağlamak için kullanılan bu yüzey aktif maddeler saç derisini kurutma eğilimindedir. Kıvırcık saçlar diğer saç tiplerine göre daha kıvırcık ve kuru olma eğiliminde olduğundan doğru şampuanı seçmek önemlidir. Sülfatlar potansiyel olarak kıvırcık saçları daha da kuru hale getirebilir. Çalışmalar tekrarlanan yıkamanın kütiküllere zarar verebileceğini ortaya çıkardı.

Sülfatlar doğru kullanıldığında zararlı değildir. Sülfat formlarının doğru miktarda kullanılması, tüm saç tiplerini kir ve yağdan arındırarak fayda sağlayabilir. Ayrıca çoğu marka, ürünlerinden ALS (amonyum lauril sülfat) ve SLS (sodyum lauril sülfat) gibi güçlü sülfatları çıkarmıştır. Bu da kıvırcık saçlı kişiler için daha yumuşak ve uygun seçenekler sunuyor. Doğru ürünleri seçip dikkatli kullanarak saçınızın sağlığını koruyabilirsiniz.

5. Alkoller:

Saç ürünlerindeki alkollerden bahsetmeden önce, yağlı alkoller ile kurutucu alkoller arasında ayrım yapmak önemlidir. Uzmanlar çoğu ürünün setil ve setearil alkoller gibi saçlara faydalı olan ve saç tellerini yumuşak ve nemli tutan yağ alkolleri içerdiğini söylüyor. Ancak saç derisini tahriş edebilecek ve kıvırcık saçları etkileyebilecek başka alkoller de vardır.

Propanol gibi kurutma alkolleri, zaten kuru olan kıvırcık saçları daha da kırılgan hale getirebilir ve hasar görmeye yatkın hale getirebilir. Ayrıca bazı alkoller saç derisini tahriş etme potansiyeline sahiptir. Örneğin benzil alkol genellikle kokulu ürünlerde koruyucu olarak kullanılır. Ancak kontakt dermatite neden olabilir ve bu nedenle cilde ve saç derisine zarar verebilir. Bu tür alkollerden kaçınmak saçınızın ve saç derinizin sağlığı açısından önemlidir.

6. Parabenler:

Parabenler koruyucu ve fungisidal özellikleri nedeniyle birçok kozmetik üründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Parabenlerin sağladığı işlevler önemli olmakla birlikte, tahriş edici potansiyellerini ortaya koyan araştırmalar da bulunmaktadır. Parabenler kozmetiklerde mikrobiyal kontaminasyonu önlemede etkili olsa da alerjik kontakt dermatite yol açabilmektedir. Bu nedenle cilt ve saç bakım ürünlerinde giderek daha fazla kaçınılmaktadır.

Kıvırcık saçlı insanlar için parabenlerin neden olduğu tahriş riski büyük bir endişe kaynağıdır. Kıvırcık saçlar daha kırılgan olma eğilimindedir ve saç dökülmesi de bu kişiler için büyük bir sorundur. Parabenlerin neden olduğu alerjik kontakt dermatit, kafa derisinde iltihaplanma ve tahrişe neden olabilir; Her iki durum da saç dökülmesiyle ilişkilidir. Ayrıca parabenlerin östrojeni taklit etmesi, hormonal fonksiyonları bozarak kadınlarda saç dökülmesini artırabileceği endişesine yol açıyor. Parabenlerin meme kanseri ve diğer üreme sorunları riskini artırabileceğine inanılıyor. Bu nedenlerden dolayı paraben içermeyen ürünleri tercih etmek saç ve cilt sağlığınız açısından daha güvenli bir seçenek olabilir.

7. Ağaç:

Ürünlerin kokusu, özellikle saçlarımızda kullanıp kullanmayacağımıza karar vermemizde önemli rol oynuyor. Güzel kokan bir ürün sizi satın almaya teşvik edebilir ancak bu koku saçınıza ve sağlığınıza zarar verme potansiyeline sahiptir.

Uzmanlar, yapay kokuların bazı kişilerde ciltte tahrişe neden olabileceği konusunda uyarıyor. Parfüm ftalat ise; Bu özel içerik kanserojen olarak sınıflandırılmıştır. Endokrin ve üreme fonksiyonlarını bozduğu bilinmektedir. Cilt tahrişi, ağrı ve kaşıntıdan saç dökülmesine kadar değişen sonuçlarla saçınızın ve saç derinizin sağlığına zarar verebilir. Koku içeren içeriklerden kaçınmak aynı zamanda bunları korumak için gereken, daha önce bahsedilen benzil alkol gibi diğer bileşenlere maruz kalmayı da önler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir