Bilim insanlarından çarpıcı araştırma: Yalanı anlamak sanılandan zor – Son Dakika Yaşam Haberleri

Günlük yaşamın kaçınılmaz bir parçası olan yalan, adalet sisteminden insan ilişkilerine kadar birçok alanı etkiler. Ancak, insanlar yalanı yakalamada oldukça başarısız olurlar. UBC‘Den Prof. Leanne Ten Brinkinnein Hukuk ve insan davranışı Dergide yayınlanan son araştırması, yalanın nasıl ortaya çıktığına dair yaygın inançları sorguluyor.
Yalanı idare eden herhangi bir ipucu var mı?
Ten Brinke, 2012 yılında yapılan bir çalışmada yalanın ortaya çıkmasında dört davranışın önemli olabileceğini öne sürdü. Bunlar; Daha az kelime kullanarak, “belki” veya “bence” gibi çekimser ifadeler kaldırma ve gülümseme olarak listelendi. Bu semptomlar, akrabaları için kameraya karşı duygu yüklü çağrılar yapan ve daha sonra suçlu olan kişilerin incelenmesi ile belirlendi.
Yeni çalışma ne gösterdi?
Ten Brinke’nin yeni araştırması, bu ipuçlarının farklı olaylarda tekrarlanıp tekrarlanamayacağını test etti. Ancak, sonuçlar beklendiği kadar kesin değildi. Bazı davranışlar tekrar gözlemlenirken, bazıları asla ortaya çıkmadı. Genel olarak, ipuçları yalanı tesadüfden daha iyi bir doğrulukla ortaya çıkaramadı. Bu, yalanı tek bir davranış modeline indirme çabasının zorluğunu ortaya çıkardı.
Yalan ve insan psikolojisinin zorluğu
Ten Brinke’ye göre, özellikle “yüksek riskli” anlarda, yalancılar daha fazla işaret verebilecekleri konusunda ikna edici görünmek için çok çaba sarf ediyorlar. Güçlü duygular, kişinin gerçek duygularını gizlemesini veya taklit etmesini de zorlaştırabilir.
Klinik psikolog Samantha Rodman Whiteen, insanların evrimsel güvenmeye eğilimli olduğunu belirtiyor:
“Birbirleriyle inanmak ve işbirliği yapmak bir tür olarak hayatta kalmanın temelidir. Güvenmek, aile ve toplum ilişkilerinde sağlıklı bir işlev sağlar.” Bununla birlikte, bir yalan ortaya çıktığında, duygusal sonuçları ağır olabilir. Beyazlatmak, “Bir yalan ortaya çıktığında, beklenmedik bir ihanet olarak görülür. Bu, dünyanın çekirdekte iyi bir yer olduğu ve uzun vadede başkalarına olan güvenimizi azalttığı fikrimizi sallar” diyor.