Kaynak, Getty Images
10 dakika ilkin
Rusya ile ABD içinde meydana getirilen takas anlaşmasıyla özgür bırakılan Rus tabanca tüccarı Viktor Bout, Perşembe gecesi Moskova’ya ulaştı.
Uçaktan iniş görüntüleri Rus televizyonlarında canlı piyasaya sürülen Bout, yere ayak basar basmaz annesine ve eşine sarıldı.
55 yaşındaki Bout’a 2012’de bir ABD mahkemesi tarafınca 25 yıl hapis cezası verilmişti. Bout, gazetecilere “Buraya gelebildim, aslolan mühim olan bu. Bana nasıl biteceği baştan söylenmemişti, gecenin bir yarısı beni uyandırıp eşyalarını topla dediler. Hepsi bu kadardı.” diyerek Rusya’ya dönüşünü söyledi.
Peki Şubat ayından bu yana Rusya’da “uyuşturucu kullandığı iddiasıyla” cezaevinde olan ABD’li basketbol oyuncusu Brittney Griner’ın ABD’ye iadesi karşılığında özgür bırakılması bazı kesimlerce tepkiyle karşılanan Bout kimdir?
Bout, ABD güvenlik güçlerine bağlı Uyuşturucuyla Savaşım Kurumu’nun (DEA) Tayland’da düzenlemiş olduğu operasyonla 2008’de yakalandı ve 2010’da ABD’ye götürüldü.
O dönem yapmış olduğu açıklamada DEA, Bout’un aracı olduğu yasadışı tabanca trafiğinde alıcının da Colombia’da ayrılıkçı grup Farc bulunduğunu tespit ettiklerini söylemişti. Sonrasında hükümetle anlaşarak silahsızlanan Farc, ABD tarafınca “terör örgütü” olarak kabul ediliyordu.
Bout ise meşru olarak internasyonal taşımacılık işi icra eden bir yatırımcı bulunduğunu; Cenup ABD’daki ayrılıkçı gruplara tabanca taşıma suçlamasının haksız ve yanlış bir suçlama bulunduğunu savunmuştu.
Sadece konusunda New York mahkemesindeki jüri inanmadı. Nisan 2012’de, “terörist bir gruba havaya güdümlü roket sağlayarak Amerikalıları ve ABD’li yetkilileri öldürmeye teşebbüsten” 25 yıl hapis cezası aldı.
Üç hafta devam eden duruşmalarda, Bout’un silahları Colombia hükümetiyle ortaklaşa iş icra eden ABD’li pilotları öldürmek suretiyle sağlamış olduğu dile getirildiğinde Bout, savcıların aktardığına bakılırsa “Düşmanımız aynı” ifadelerini kullandı.
Dağılmadan ilkin Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan Tacikistan’da doğan ve Rusya vatandaşı olan Bout, hava taşımacılığı kariyerine 1990’ların başlangıcında, Sovyetler dağıldıktan sonrasında başladı.
Güvenlik uzmanları Douglas Farah ve Stephen Braun’un 2007’de yazdığı “Ölüm Tüccarı” adlı kitaba bakılırsa Bout, 1990’ların başlangıcında yıkılan Sovyetler Birliği’nin çekilmiş olduğu havalimanlarında bir kenara attığı askeri uçakları kullanarak “hava taşımacılığı” kariyerine başladı. Bu uçakları, pilotları ve ekipleriyle beraber satılıktı; Bout da onları fazlaca uygun fiyatlara satın aldı.
Yargı giydiğinde 45 yaşlarında olan Bout, o dönem “Tabanca şirketlerinden satın almış olduğu tabanca ve cephanesi Afrika ülkelerine taşımakla” da suçlanmıştı.
Birleşmiş Milletler, Bout’un, Sierra Leone’deki iç cenk esnasında cenk suçları işleyen Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor’ın (Taylor da bu suçlardan 2012’de yargı giydi) ortağı bulunduğunu duyurdu.
Arap basını da Bout’un El Kural ve Taliban’a tabanca taşıyan bir isim bulunduğunu iddia eden yazılar yayımladı.
Bout, tüm bunlara ek olarak iç cenk ya da çatışmaların yaşandığı Angola, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan ve Libya benzer biçimde ülkelerde hem hükümetlere, hem savaşan öteki taraflara tabanca sağlayarak savaşların devamlılığını sağlamakla suçlandı.
2009’da İngiltere’deki Channel 4’a bir röportaj veren Bout, El Kural ve Taliban’la herhangi bir iş yapmış olduğu iddialarını reddetti. Sadece 1990’ların ortalarında Afganistan’a tabanca taşıdığını kabul etti. O dönem ülkenin mühim bir kısmında Taliban kontrolü vardı. Bout ise, silahların Taliban’a karşı savaşan aşiretlere ve bu grupların komutanlarına gittiğini beyan etti.
Bout, Rwanda’da işlenen soykırım sonrası Fransa’dan gereksinim malzemelerinin ülkeye taşınmasına destek bulunduğunu; Birleşmiş Milletler Sulh Gücü askerlerini de kendisinin Rwanda’ya götürdüğünü söylemiş oldu.
2002’de hakkında soruşturma sonucu çıktığında o dönem yaşamış olduğu Belçika’dan ayrılan Bout, 2003’te Rusya’da görüldü.
Aynı yıl, İngiltere Dışişleri Bakanı Peter Hain, Bout’a “Ölüm Tüccarı” adını taktı.
ABD, 200’li seneler süresince mal varlığını dondurmak benzer biçimde birçok adım attı sadece kendisinin ABD yasalarına bakılırsa yargılanacağı hiçbir yasal dayanak yoktu.
2008 yılına gelindiğinde ABD’li ajanlar, Colombialı Farc grubu militanlarının kılığına girerek Bout’un eski yardımcılarından biriyle iletişime geçti. Kısa bir süre sonrasında ajanlar, Bout’la Farc’a tabanca sağlama mevzusunda pazarlık halletmeye başladı. O sırada da Tayland polisi Bout’u suçüstü elde etti, cezaevine attı ve iade için uzun sürecek bir yasal süreç başladı.
Bout ise ABD’nin yargılamasının siyasal bir hedefi bulunduğunu dile getirdi.
Tüm bu yasal süreçte Rus yetkililer davayı takip etti, Bout’un iadesi için savaşacaklarını duyurdu.
2005 senesinde piyasaya sürülen “Harp Lordu” adlı film de kısmen Bout’un hayatına dayanıyordu. Sonunda Bout yargıdan kaçmayı başarıyordu.
Gerçek hayatta da benzer bir durum olduğu söylenebilir. Her ne kadar yargılanmış ve ceza verilmiş olsa da, 12 senelik hapishane yaşamının peşinden; almış olduğu cezanın yarısını dahi tamamlamadan özgür kalmış ve ülkesine dönmüş oldu.
Yoruma kapalı.