Geçinemeyen akademisyenler anlatıyor: ‘Geçim kaygısı akademik üretimin önüne geçti’

Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz toplumun tüm kesimlerini etkisi altına alırken, akademisyenler de bu durumdan nasibini aldı. Uzun süredir sosyal medyada mücadele eden birçok akademisyen #AkademikZam etiketiyle seslerini duyurmaya çalışarak zam istiyor.

euronews’e konuşan akademisyenler, kira, faturalar ve barınma gibi temel ihtiyaçların günlük yaşamlarını ciddi şekilde etkilemeye başladığını söylüyor. Maddi sıkıntıların akademik ve bilimsel üretimi nasıl engellediğini günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunlar üzerinden anlatıyorlar.

Öğretim Görevlisi Zeynep Ardıç, son iki yılda kira, elektrik faturaları ve gıda fiyatlarındaki sert artışın hayatını etkilediğini söylüyor.

Üç yıl önce kiraladığı evin kira ve hisseleri toplamı maaşının üçte biri iken, şimdi maaşının İstanbul Kartal’daki bir evin kira ve hisselerini karşılamaya yetmediğini söylüyor.

Evsiz kalma kaygısının akademik çıktılarını olumsuz etkilediğini ifade eden Dr. Zeynep Ardıç, en son ne zaman kitapçıya gittiğini hatırlamıyor:

“Alanımdaki kitaplara bakıp beğendiklerimi aldım, yeni çıkanları takip etmeye çalıştım. Arkadaşlarımla yemek yemek için dışarı çıktım. Bazen kütüphane yerine kahve içip bir kafede çalışabiliyordum. Ama şu anki maaşımla bunların hiçbirini kolaylıkla yapamam. Her şeyin fiyatını hesaplamak zorundayım. Akşam yemeğine çıkmak, hatta kahve içmek bile bir lüks haline geldi. En son ne zaman bir kitapçıya girip kitap aldığımı bile hatırlamıyorum. Çünkü kendimi internetteki tüm siteleri karşılaştırıp en ucuzunu alma zorunluluğu hissediyorum”

“11 bilim kitabı şu anki maaşımın yüzde 15’i”

Araştırma Görevlisi Ömer Orbay Çetin artık akademik kariyerine yatırım yapamaz. Temmuz 2021’de yapılan %8,5’lik zam sonrası araştırma görevlisi maaşı 6.994 TL’den 7.500 TL’ye çıktı ancak bu alım gücüne yansımadı:

”Kasım 2021’de muhasebe alanımla ilgili tek siparişte 11 bilimsel kitap aldım ve ödediğim toplam tutar 370 TL oldu. Bu miktar o ayki maaşımın yüzde 5’i kadardı. Şu anda aynı 11 bilim kitabı 2.700 TL civarında yani şu anki maaşımın %15’i. Günlük hayattan örnek verecek olursak X marka bir kaban 2022 Ocak ayı maaşımın yüzde 10’una tekabül ederken, aynı markanın aynı ürünü 2023 Nisan ayı maaşımın yüzde 35’ine tekabül ediyor.”

Araştırma görevlisi Sümeyye Erkalan Coşkunsu’nun durumu da diğer akademisyenlerle benzer. Akademik çalışmalarınız için basılı kaynaklar satın alırken, önce kredi kartı ekstrenize bakın.

Ve bu şekilde alıp almamaya karar verir. Akademik çalışmalarına devam etmek için bazı kütüphane kaynaklarına erişimi olsa da bunun yeterli olmadığını ekliyor.

Bu durumun motivasyonunu kırdığını ve akademik çalışmalara yoğunlaşmada sorun yarattığını iddia ediyor:

“Geldiğimiz noktada, çalıştığım fakülte için ifade etmem gerekirse, yöneticilerimiz kaynaklara erişimimizi artırmak için bazı veritabanlarına katılmayı bekliyorlar, ancak ne yazık ki, mali kaynak yetersizliğinden dolayı, arasında seçim yapmak zorundayız. Erişmemiz gereken veritabanları ve bir kısmını seçenekler arasından elemek, eğer henüz mevcut değilse, böyle devam ederse, akademisyenlerin bilimsel faaliyetlere konsantre olamamaları nedeniyle kalitenin düşeceği yadsınamaz. rızık kaygısı taşıyorlar.”

Öğretim Üyesi Zeynep Ardıç da ekonomik sıkıntıların yarattığı stres ve motivasyon eksikliğinden bahsediyor. Sürekli geçim ve gelecek kaygısı ile meşgul oldukları için akademik olarak üretemediklerine dikkat çekiyor:

“Meselenin psikolojik boyutu da çok önemli. Son zamanlarda belediye çalışanlarına yapılan zamları haberlerde görüyoruz ve bu miktarlara kıyasla maaşlarımızın ne kadar düşük olduğunu anlıyoruz. İşçi maaşlarında bir sıkıntımız yok, bu ekonomik koşullarda çok daha fazlasını hak ediyorlar. Ancak, işçi maaşından bile daha az ücret almak akademisyenler için motivasyon kırıcıdır. Yaklaşık 3-5 yıl önce aldığımız doktor ve hakim maaşları ile akademisyen maaşları arasında ciddi fark vardı ve akademisyenler bir anlamda yoksulluğa mahkum edildi. Bu nedenle akademisyenlerin maaşlarına zam yapılması gerekiyor.

Akademisyenlerin güncel akademik gelişmelere ayak uydurmak için en çok kullandıkları ulusal ve uluslararası konferanslara katılımları giderek zorlaşmaktadır.

Araştırma Görevlisi Ömer Orbay Çetin, artık uluslararası konferansları takip edemediklerini, ulusal konferanslara da katılmanın giderek zorlaştığını söylüyor:

“2021’de ulusal kongrelere katılmak ve en az 2021’de birkaç gün kalmak mümkünse, bugünden itibaren maaşımın neredeyse 1/3’ünü en yakın şehirdeki bir ulusal kongreye katılmak için harcamak zorundayım. Ne yazık ki barınma, yiyecek ve giyecek gibi temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra böyle bir imkan olmuyor. Uluslararası bir kongreye katılmak mümkün değildir. O kadar imkansız ki uzun zamandır hayal bile edemiyorum. Aldığım kitap sayısı yarı yarıya azaldı. Alanımla ilgili özellikle takip etmek istediğim uluslararası dergilere veya internet sitelerine üye olmam mümkün değil. Yurt içinde alanımla ilgili çeşitli eğitimler alma imkanım yok. Ne yazık ki, bir bilim adamı olarak, ekipmanımı sürekli yükseltmek ve geliştirmek zorunda olmama rağmen, bunların hiçbirini yapamam. Bu ve benzeri durumlar, akademik bir söylemle ifade etmek gerekirse, sadece yerli edebiyata takılıp evrenselleşememeye yol açar.”

Çetin, akademisyenlerin iki yakayı bir araya getirmekte zorlanmaları ve bu endişenin giderilmemesi durumunda akademik çıktının gelecekte derinden etkileneceği görüşünde:

“YÖK’ün paylaştığı verilere göre dünyada ilk 500’de yer alan üniversite sayısı artık sıfır. Yine YÖK’ün paylaştığı verilere göre akademisyenler için en üst sıralarda yer alan Q1 ve Q2 dergilerinde yayınlanan makale sayısında düşüş var. Ayrıca çeşitli haberlerde özel sektör işverenlerinin lisans öğrencilerinin donanımlı olmadığından şikayet ettikleri durumlar da bulunmaktadır. Akademisyenlerin satın alma gücünün düşmesi ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çekmesiyle başlayan süreç, aynı akademisyenler tarafından yetiştirilecek lisans ve lisansüstü öğrencilerin kalitesini düşürecek çeşitli olumsuz sonuçlar üretmeye devam edecektir. derecelerinden sonra.

Öğretim Üyesi Zeynep Ardıç ise başarılı hiçbir öğrencinin akademik maaş nedeniyle akademiye gitmeyeceğine dikkat çekiyor.

Özel sektörde veya yurt dışında normal maaşlarla nezih bir hayat varken, akademisyen olmanın ve yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla çalışmanın hiçbir öğrenciye cazip gelmeyeceği görüşünde:

“Zaten akademisyen olan pek çok kişi akademiden ayrılarak başta özel sektör olmak üzere başka mesleklere yönelecek. Bu da akademinin kalitesini ciddi anlamda etkileyecektir. Bu etki görülmeye başlandı. Geçenlerde Prof. Dr. Ufuk Akçigit’in yaptığı araştırma, en başarılı ve üretken Türk akademisyenlerin yurt dışına gittiğini ve bu sayının 12 bin civarında olduğunu gösterdi. Akademik çalışmaların desteklenmemesi ve akademisyen maaşlarının bu kadar düşük olması beyin göçünü artıracaktır. Zaten Akademi’nin yapısal sorunları, etkinliğinin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Özellikle zorbalığın akademisyenlerin motivasyonu ve üretkenliği üzerinde çok olumsuz bir etkisi vardır. Buna ekonomik sorunlar da eklenince kalitesizlik ve verimsizlik kaçınılmaz olarak artacaktır.

”Ekonomik sorunlar beyin göçünü hızlandıracak”

Peki bu durum akademik göç yaratır mı diye sorulduğunda Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Ardıç, akademik göçün daha erken başladığını ancak ekonomik sıkıntıda beyin göçünün hız kazanacağına inanıyor.

Nitelikli insan kaynağının önemine dikkat çeken Ardıç, bilim üretmek için akademisyenlerin maddi sıkıntıdan kurtarılması gerektiğine vurgu yapıyor:

“Aslında bu göçün çok uzun zaman önce başladığını biliyoruz ama ekonomik sıkıntılar bu beyin göçünü ciddi şekilde artıracak. Akademisyen yetiştirmek uzun bir süreç ve emek ister ve bunun karşılığını almak gerekir. Ücret belirlemede adil ve eşitlikçi bir yaklaşım gereklidir. Eğitimine bu kadar zaman ve emek harcayan insanların adil bir maaş alamamaları akademisyenleri akademiye karşı rencide etmekte, onları özel sektöre veya yurt dışına gitmeye itmektedir. Bu da ülkenin geleceğini çok olumsuz etkiliyor” dedi.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku