Ülkemizde yaygın bir sorun olan kalp kapak hastalıkları, kardiyoloji kliniğine başvuran hastaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Yaklaşık 41 milyon romatizmal kapak hastası, 24 milyon dejeneratif mitral kapak hastası ve 9 milyon kalsifikasyona bağlı aort darlığı hastası olduğu tahmin edilmektedir. Acıbadem Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aleks Değirmencioğlu, Kalp kapakçıklarına bağlı hastalıkların yaşamı tehdit eden ciddi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan, “Geç tanı konulan hastalarda kalp fonksiyonlarının bozulmasına bağlı olarak aritmi, kalp yetmezliği gibi ciddi sorunlar gelişebilmektedir. Erken teşhis için normalden daha çabuk yorulan, nefes darlığı çeken veya yürüme, merdiven çıkma, yokuş çıkma gibi günlük aktiviteler sırasında çarpıntı yaşayan kişilerin mutlaka doktora başvurması gerekir.
“Doğru teşhis ve erken dönemde uygun tedavi ile hastalar sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler” diyor. Bu aynı zamanda kalp kapak hastalıklarının bazen uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebileceğini de gösterir. Profesör. Dr. Aleks Değirmencioğlu, “Bu nedenle ekokardiyografi ile kontrol edilmezse sorun fark edilemeyebilir ve tedavi için geç kalınabilir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmasa bile her insanın genç yaşta en az bir kez, 40 yaşından sonra ise düzenli aralıklarla kalp muayenesi yaptırması çok önemli” diye konuştu.
Kolay yoruluyorsanız dikkatli olun!
Kalp kapak hastalıkları ciddiyetine göre: Hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç gruba ayrılır. İlerlemiş kapak hastalıklarının ilk belirtileri yorgunluk, çarpıntı gibi şikayetlerdir. Süreç ilerledikçe kapak hastalığı kalbi zorlayarak başlangıçta eforla ortaya çıkan nefes darlığına neden olur, ancak hiçbir şey yapılmazsa ilerleyerek istirahatte bile ortaya çıkar. Ayrıca kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı veya bayılmaya da neden olabilir. Ancak bazen herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle doktora başvuran ya da belirtiler başlamadan önce kontrol için başvuran bir hastada, kalpte üfürüm duyulduğunda, tesadüfen kapak hastalığı tespit edilebilmektedir.
Ülkemizde en sık görülen sebep eklem romatizmasıdır!
Kalbimizde bulunan ve kalp odalarından geçen kanın geriye doğru akmasını engelleyen yapılara “kalp kapakçıkları” denir. Kalbin sağ ve sol tarafında dört adet kapakçık bulunmaktadır. Kapak hastalıkları; Bu durum kapakçıkların daralması, kapakçık yetersizliği veya her ikisinin birleşimi şeklinde kendini gösterebilir. Çocukluk ve genç erişkinlik döneminde bakteriyel boğaz enfeksiyonu sonrasında ortaya çıkabilen eklem romatizması ve doğumsal anomaliler kapak hastalıklarının en sık nedenleri arasında yer alıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof., kireçlenmeye bağlı kapak hastalıklarının ileri yaşlarda daha sık görüldüğüne dikkat çekiyor. Dr. Aleks Değirmencioğlu, şunları söyledi: “Nüfus yaşlandıkça kireçlenmeye bağlı kapak hastalıklarının sıklığı artıyor. Ayrıca kapak yapısındaki bir anormallik nedeniyle kapak çökmesi hem gençlerde hem de yaşlılarda kapak hastalığının en yaygın nedenlerinden biridir. “Ancak romatizmal kapak hastalıkları sosyokültürel düzeydeki artışa bağlı olarak önceki yıllara göre azalma eğilimi gösteriyor” diyor.
Kalıcı kalp hasarı önlenir!
Kalp kapak hastalığı, kalp muayenesi ve ekokardiyografi adı verilen kalp ultrasonu ile kolaylıkla tespit edilebilir. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Aleks Değirmencioğlu, ciddi kapak sorunları durumunda hastanın şikayetleri başlamışsa veya kalpte belli bir düzeyde bozulma varsa müdahale edilmesi gerektiğini vurguluyor ve şunları söylüyor: “Tedavinin en önemli iki amacı; Hastanın rahatsızlıklarını giderir ve kalpte geri dönüşü olmayan hasarları önler.” Kapak hastalıklarının tedavisinin kapağa anjiyografik veya cerrahi müdahale ile gerçekleştirildiğini belirten Dr. Aleks Değirmencioğlu, bazen kapağın onarılması mümkün olsa da birçok hastada aşınmış kapağın biyolojik veya mekanik yapay kapakla değiştirilmesi gerektiğini söylüyor.
Tedaviden sonra düzenli kontrol şarttır!
Zamanında ve uygun kapak ameliyatı sonrasında hastalar normale yakın yaşamlarına devam edebilirler. Profesör. Tedavi sonrasında düzenli kontrollerden geçmenin ve çok ağır egzersizlerden kaçınmanın çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Aleks Değirmencioğlu, “Ayrıca mekanik kapakla tedavi edilen hastaların düzenli olarak kontrol edilmesi gereken bir antikoagülan ilaç kullanması gerekiyor.”
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–