Teğmen Ebru Eroğlu geri durmadı! Açıklama ve mesajı bir kez daha dikkat çekti: “Önce Atatürk’ün yoldaşı olduk, sonra silah arkadaşı olduk.”
Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından “Mustafa Kemal’in askeriyiz” diye yemin eden ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ihraç edilmeye davet edilen teğmenler, dün Yüksek Disiplin Kurulu’nda sözlü savunmalarını yaptı. Dönemin en iyi öğrencisi Ebru Eroğlu’nun da aralarında bulunduğu 5 teğmen ve 3 komutan, savunmalarına fotoğraf ve videolarla destek verdi. Gerekçeli karar 10 gün içinde açıklanacak.
EROĞLU’NUN AÇIKLAMASI
Teğmen Eroğlu’nun yazılı açıklaması sosyal medyaya yansıdı. Eroğlu, açıklamasında, “Disiplinsizliğe kesinlikle niyetim yok” dedi. Harp Okulundaki ilerlememe bakıldığında Harp Okuluna layık bir asker olduğumu düşünüyorum. “Bu eylemimle, derin bir bağlılığım olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tartışmaya açmak, itibarını zedelemek, bölücü bir tavır içine girmek gibi bir niyetim kesinlikle yoktur” dedi.
“ÖNCE ATATÜRK’ÜN YORUMLARI SONRA SİLAH KARDEŞLERİ OLDUK”
Teğmenler ve avukatları saat 13.35’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geldi. 10 avukat arasında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da vardı. Teğmenler ve avukatları, okunan yeminde suç unsurunun bulunmadığını ve disiplinsizliğin bulunmadığını belirtti. Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında tabur ve bölük komutanları ile yemin töreninde hazır bulunan subaylar da savunmalarını dile getirdi.
Bu arada Teğmen Ebru Eroğlu’nun yakınlarına gönderdiği mesaj da ortaya çıktı. Sözcü gazetesinin yayımladığı mesaj şöyle:
“Bugün sonuç ne olursa olsun, Harp Okulu rozetini bizim ve sizin göğsünüzde taşıyamayacaklar. Biz Atatürk’ün önce dostu, sonra silah arkadaşı olduk. “Hiç şüphesiz hayatımızın geri kalanında da bu şekilde davranacağız.”
10 GÜN İÇİNDE KARAR
Yüksek Disiplin Komisyonu 10 gün içinde kararını verecek. Teğmenlerin ihraç edilmesine veya Silahlı Kuvvetlerden ayrılma nedeniyle herhangi bir ceza verilmemesine karar verilecek. Sınır dışı etme kararı verilmesi durumunda teğmenler dava açacak ve iade talebinde bulunacak.