‘The Harem’de kadın ve özgürlük – Son Dakika Pazar Yazıları Haberleri

17. yüzyıl “Hollanda’nın altın çağı. Denizcilik ve ticaret, Amsterdam ve Antwerp gibi şehirler, sadece baharat ve kumaş gibi şehirler, aynı zamanda dünyaya sanat taşıdı. Orta sınıf, evlerini resimlerle süslemeye başladı. Tüccarların, balıkçıların ve sokakların hikayeleri.
Rembrandt’ın Gece Devriyesi, Vermeer’in İnci Küpe Kız, Van Gogh’un Yıldız Gecesi… Bu topraklar her sanat döneminde yeni bir nefes getirdi. Bugün, dünyanın dört bir yanından sanatçıları çekiyor.
Sözer’in sanat yolculuğu
Uzun yıllar Rotterdam’da geçirdim, burada Türkiye’den gelen birçok ressamla tanıştım. Hollanda hem onlara ilham verir hem de ücretsiz bir yaratım alanı sunar. Bu isimlerden biri profesör. Yasemin Sözer.
Amsterdam’daki Harem Sergisi, sanatçının kadın kimliği hakkında güçlü bir manifesto idi. Sergide, 20 tablo ve 8 enstalasyon izleyiciyi tarih ve bugün arasında bir yolculuğa çıkardı. Hollanda’nın en önemli sanatçılarından biri olan Okan Akın, serginin küratörüydü.
Sergiye ev sahipliği yapan NDSM galerisi, Amsterdam’ın endüstriyel mirasının sembollerinden biridir. Geçmişte Nederlandsche Dok en Scheepsbouw MATSCHAPPIJ (Hollanda Tersanesi ve Gemi İnşa Şirketi) olarak hizmet veren bu devasa tesis, bugün bugün özgür sanat ruhuna sahiptir. Galeri, Sözer’in eserleri için bu çizgileri içeriyordu:
“Sanatçı harem dünyasını canlandırıyor, güç, hırs ve entrikaların egemen olduğu altın bir kafes. Sultanın bazı eşleri farklı ülkelerden ve kültürlerden, bazı köleler burada birlikte yaşıyordu. Harem duvarları arasında, hem kadınların kahkahaları hem de kaderlerinden kaçamayan carinminlerin çaresiz çığlıkları yankılanıyor.
Zincirler mi barınaklar mı?
Sözer, her zamanki kalıpların dışındaki harem temasıyla ilgilenir. “Harem, özgürlükleri sınırlı olmasına rağmen ya da konuşmamızda diyor. Ancak, vurgusu geçmişe nostaljik bir bakış değil:“ Bugün bile erkek, erkeklerin değiştiği bir düzende yaşıyoruz. Bu varoluşsal bir sorun. ”
Eserlerinde, Gold Leafs’ın arkasına gizlenmiş gözler, parçalanmış aynalara yansıyan gövdeler, kafes motifleri dikkat çekiyor. Sanki kadının sessiz çığlıklarını tarih boyunca fısıldayan her resim.
Harem sergisi sadece bir sanat aktivitesi değil; Kadınların tarihsel yolculuğuna şiirsel bir itiraz. Yasemin Sözer’in fırçası, geçmişi hesaba katarken, bugüne bir ayna tutuyor. Hollanda’nın kucakladığı bu yetenek, Türkiye’den getirilen renkleri Amsterdam kanallarına karıştırır.
Belki de bu en büyük sanat gücüdür: sınırları, zincirleri ve tabuları eritme yeteneği.